Diyarbakır’da 24 Ocak 2001’de Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ile korumalar Mehmet Kamalı, Mehmet Sepetçi, Selahattin Baysoy, Sabri Kün ve Atilla Durmuş’un öldürüldüğü suikastın faillerinden Suat Çetin, cinayetten iki ay önce olduğunu söyledi. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde ‘yeniden’ yargılanma talebi doğrultusunda yürütmeyi durdurma kararıyla serbest bırakıldığı ortaya çıktı.
Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre Suikasttan sonra 2 Ekim 2001’de İlham Özer adına sahte kimlikle saklandığı Diyarbakır’daki hücre evine düzenlenen baskında yakalanan Suat Çetin, Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. 21 Ekim 2010, “Anayasal düzeni silah zoruyla yıkmak ve yerine şeriata dayalı bir İran Kürt İslamı modeli getirmek” günü. “Devlet kurmak amacıyla ağır terör saldırıları düzenlemek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay sanığın bu cezasını 30 Mart 2011 tarihinde usule ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle oybirliğiyle onadı.
Hastaneden kaçtı, suikaste katıldı
Yargıtay kararında sanık Suat Çetin, 1992 yılında Hizbullah’a katıldığını, örgüte fotoğraflı özgeçmişini teslim ettikten sonra camilerde küçük çocuklara ders adı altında örgüt propagandası yaptığını, daha sonra teşkilatın emriyle caminin sorumluluğunu üstlendi.
Örgüt elebaşısı Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesinin ardından arananlar arasında olabileceğini düşünerek üst amirinden Makarov tabancası alan kiralık katil Suat Çetin, 26 Ekim 2000’de Bismil’de bu tabancayla yakalandı ve doktor raporu almak için hastaneye götürülürken polisten kaçarak Gaffar Okkan suikastını gerçekleştirenlerin elinden kurtuldu. Diyarbakır’da bir hücre evinde saklandığı kaydedildi.
‘Suikastın BAŞ KİŞİSİ O, KARARDA HİÇBİR YANLIŞLIK YOKTUR’
Yargıtay, zanlının yakalandığı konutta bulunan 5 adet kalaşnikof tüfeğin üzerinde parmak izi bulunduğunu ve bu silahların olayda kullanıldığının balistik incelemede tespit edilmesini engellemek için namlu ağzının sanık tarafından törpülendiğini bildirdi. Gaffar Okkan’a suikast
Sanık Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ve 5 bekçi polisi yaşamını yitirdiği suikastın ana failleri arasında yer alırken, savcının huzurunda gerçekleştirilen tatbikatta, samimi itirafları ve diğerlerinin ifadeleri ile gösteriler yaptı. Sanıkların bu eylemde yer aldığı suikast failleri bir bütün olarak değerlendirilmiş ve kararın isabetli olmadığı tespit edilmiştir. karar verildiği söylendi.
‘ADİLCE YARGILANMADI…’
31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde mahkûmiyeti yüksek mahkeme kararıyla kesinleşen ve hükümlü olarak hüküm giyen Suat Çetin, diğer Hizbullah tetikçileri gibi yargılandığı mahkemeye başvurarak yeniden yargılanma talebinde bulundu. Mahkeme ise CMK’ya göre yeni deliller ortaya çıkmadığı takdirde yargılama yapılamayacağına dair kanuna göre kesinleşmiş kararı olmasına rağmen sanığın talebini kabul etti. Sanığın yerel seçimlere iki ay kala 28 Ocak 2019’da kapatılan özel yetkili mahkemelerde uzun yargılama ve tutukluluk süreleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle tahliye edildiği ortaya çıktı. Suat Çetin’in serbest bırakılmasıyla Ali Gaffar Okkan suikastının failleri arasında tek bir tutuklunun kalmadığı öğrenildi.
